Mars Yengeç Türkiye Gündemi
4 Eylül’de Mars Yengeç burcuna giriş yapıyor. Bu yazımda Mars sembolikleri olan mücadele, işçiler, saldırılar, satış yapmak, mafya, demir-çelik sektörü hakkında neler olabileceğini okuyabilirsiniz.
Mars Yengeç döneminde ülkenin en çok mücadele edeceği alan
devletin çeşitli sektörlerden elde ettiği gelirler olacak; emlak piyasasındaki
kira ve satış gelirleri, lise ve üniversite ücretleri, ithal ürünler, kamu ve
belediye kurumlarının gelirleri, güzellik merkezleri, eğlence ve sanat
sektörünün gelirleri, eczaneler, hastaneler ve bakım evleri. Bu sektörler sıkı
denetime tabii tutulurken, vergi kaçırma ve kayıt dışı gelir elde etme gibi
suçların önüne geçmek için yeni teknolojik sistemlere geçiş yapılacak.
Emlak satışlarında artış görülecek. Belediyelerin satışlar
üzerinden aldıkları vergiler artırılacak. Bir çok güzellik ve estetik merkezi,
eğlence ve sanat mekanı el değiştirecek. Devlete ait demir- çelik madenleri ve
tesislerinin yabancı yatırımcılara uzun süreli kiralanması ve satışı mecliste
tartışmalara yol açacak. Devletin ve belediyelerin dini kurum ve vakıflara
yaptığı bina tahsisleri davalara neden olacak. Muhalif belediyelerin bu
binaları geri alma mücadelesi hukuki alanda devam edecek.
İşçiler ve sendika liderlerinin hak mücadelesini sürdürmesi,
büyük sermaye sahipleri ve ilişkide oldukları siyasiler ve avukatları rahatsız
edecek. Gıda deposu çalışanları, çiftçiler, demir- çelik ve ağır sanayi
işçileri, belediye ve güvenlik çalışanları başlıca sektörler olacak. Mücadeleden
geri dönmemeleri, karşı tarafın işi korkutma, tehdit etme, şantaj ve saldırı
boyutuna taşımasına neden olacak. Özellikle sendika liderlerine yapılacak bu
saldırılarda asıl azmettiren suçlular cezasız kalacak. Mafyanın ve siyasilerin
yargıda konuşlanmış yargıç ve savcı ayağı, bu suçluların ortaya çıkarılmasının
önüne geçecek.
Devletin gelir elde etmek için yabancılara emlak ve
vatandaşlık satışını kolaylaştırmasının neden olduğu sorunlardan biri olan emlak
mafyası gündemde olacak. Yabancıların büyük sitelerden onlarca konut almasıyla
bu sitelerin hem yönetimini ele geçirerek fahiş aidatlar alması, hem de sahibi
oldukları daireleri günlük kiralama, suç ve fuhuş örgütlerine tahsis etme ve
kendi suçları için kullanmaları sosyal medyada yer alacak. Sadece yabancı
mafyanın değil, büyük şehirlerde profesyonel site yönetim hizmeti adı altında
mafyalaşan yerli suç örgütlerinin astronomik rakamlara ulaşan aidat tahsilleri
ve usulsüz ceza tahsisleri vatandaşı bıktıracak. Bu konuda açılacak davalarda
örgütlerden para alan siyasiler ve hukuk insanları yüzünden istenilen sonuçlar
alınamayacak.
Banka sistemlerindeki güvenlik açıklarından faydalanmak
isteyen siber suçlular ve suç örgütleri, bankaları yeni ve daha büyük güvenlik
sistemleri kurmaya itecek. Birçok banka fiziksel binalar yerine internet
şubeciliğini tercih edecek. Bu nedenle banka sektöründe işten çıkarmalar devam
edecek. Kredi kartları ve krediler nedeniyle bankaların hacizden elde ettikleri
gayrimenkuller, bir takım siyasiler, ünlü isimler ve avukatlara ucuz fiyatlara
satılacak.
Birçok şehirde yanlış yapılaşma ve yetersiz altyapı
nedeniyle sel baskınları olacak. Özellikle tüm uyarılara rağmen dere
yataklarına yapılan konutlarda hasarlar meydana gelecek. Deprem bölgesindeki
konteyner ve çadır kentlerde kanalizasyon ve hijyen eksikliği nedeniyle
mikrobik hastalıklarda artış görülecek. Deniz, göl ve nehirlerde kanalizasyon
ve fabrikaların atıkları nedeniyle biyolojik yaşam zarar görecek, biyo
çeşitlilik azalacak.
İstanbul’da yapılmak istenen Kanal İstanbul adlı dev proje
alanından satılan arazilerin Arap ülkelerinden olan sahipleri, projenin devam
etmesi için iktidara baskı yapacak. İktidar projeyi tekrar gündeme getirecek ve
yürürlüğe sokmanın yollarını arayacak. Muhalif belediye ve muhalefet
partilerinin projeye karşı mücadelesi tekrar başlayacak. İstanbul’un zaten
kritik seviyedeki su sıkıntısını kötüleştirecek, doğa felaketine yol açacak
projeyi savunmak için sahte ve yanlış bilgiler içeren evraklar düzenlenecek.
İktidara yakın belediyeler eğitim kurumlarına ve endüstriyel
sektöre ait binaları dini vakıf ve kuruluşlara tahsis edecek. Muhalif belediyelere
ait birçok gayrimenkul de, geçmiş borçların usulsüz tahsili yoluyla haciz
yöntemiyle ele geçirilmeye çalışılacak. Birçok muhalif belediye borçlarını
ödemek için gayrimenkul ve diğer taşınmazlarını satış yoluna gidecek.
Kıbrıs’a yapılan su aktarımı ve baraj hasar görecek. Bakım
ve diğer giderlerin maliyeti su faturalarına zam olarak yansıyacak. Ülkede
temiz su sıkıntısı artarken komşu ülkelere yapılan su satışları tartışmalara
neden olacak.

Yorumlar
Yorum Gönder